The Dead Don’t Hurt – Dünyanın Sonuna Doğru

1860'larındaki San Francisco'da, Franco-Kanadalı Vivienne Le Coudy, zengin bir İrlandalı sanat koleksiyoneri tarafından sert bir şekilde baştan çıkarılmaktadır. Onun bunaltıcı ilgisinden kaçmak için, Danimarkalı göçmen marangoz Holger Olsen'e aşık olur ve onunla birlikte Kuzey Nevada'daki uzak kulübesine gider. Bağımsız kişiliğini vurgulayan Vivienne, Olsen ile evlenmeyi reddeder ve yakınlardaki Elk Flats kasabasında bir barmenlik işi bulur. Kasaba, yozlaşmış toprak sahibi Alfred Jeffries ve alkolik oğlu Weston tarafından hükmedilmektedir. Olsen, İç Savaş'a katılmak üzere Birlik Ordusuna katıldığında, onun yokluğu, Weston'a Vivienne'i baştan çıkarmak için fırsat verir; sonunda onu köşeye sıkıştırır ve şiddetle tecavüz eder. Sonraki sahnelerde Vivienne hamile olarak gösterilir ve sonunda bir oğul doğurur.

Olsen, birkaç yıl sonra İç Savaş'tan döndüğünde, Vincent adını verdiği oğlu yaklaşık beş yaşındadır. Vivienne, ona tecavüzden bahsettiğinde, Olsen hemen Weston'ı bulup öldürmek ister, fakat Vivienne ona Weston'ın birkaç kişiyi öldürdükten sonra kasabayı terk etmek zorunda kaldığını söyler. Olsen, Vivienne ve Vincent bir süre barış içinde yaşar, ancak Vivienne, bir doktorun frengi olarak teşhis ettiği kısa bir hastalık sonrası ölür. Olsen, Vincent'ı alarak, Weston'ı vahşi doğada avlar ve ona zarar verir, onu ölüme terk eder. Bundan sonra Olsen ve Vincent, Batı'ya doğru ilerler ve Pasifik Okyanusu'na ulaşana kadar yol alırlar.