
Joe’nun kendi ağzından anlattığı sarsıcı hikâye, ikinci bölümde daha karanlık, daha acımasız bir derinliğe uzanıyor. Evliliği ve anneliği, içindeki bastırılmış arzularla çatışırken; tatmini, sınırların ötesine geçerek aramaya başlıyor. Sadistik ilişkiler, suç dolu bir hayat ve duygusal çöküş arasında, Joe hem bedeninin hem de kimliğinin sınırlarını zorlayarak var olmaya çalışıyor. Lars von Trier’in yönetmenliğinde şekillenen bu bölüm; cinsellik, şiddet ve güç ilişkilerini rahatsız edici bir dürüstlükle masaya yatırıyor. Joe’nun karanlık yolculuğu, arzunun masumiyetle hiçbir ilgisi olmadığını bir kez daha gözler önüne seriyor.
Henüz hiç yorum yapılmamış.
İlk yorumu yapan sen olmak istemez misin?