Endless Poetry – Poesía sin fin

Alejandro Jodorowsky'nin otobiyografik bakış açısından anlatılan "Endless Poetry", Şilili sanatçının gençlik yıllarını konu alır. Film, Jodorowsky'nin ailesinin ve geçmişindeki kısıtlamaların zincirlerinden kurtularak kendini özgürleştirdiği, 1940'lar Şili'sinin bohem sanat çevresine dahil olduğu dönemi işler. Bu dönemde Enrique Lihn, Stella Díaz Varín ve Nicanor Parra gibi dönemin umut vaat eden, fakat henüz tanınmamış sanatçılarıyla tanışır. Bu kişiler, 20. yüzyılın Hispanik edebiyat devleri olarak anılacaklardır. Jodorowsky, bu eşsiz bireylerle birlikte yaşamın güzelliklerini keşfeder, otantik ve özgür bir şekilde hayatı sorgular. Film, hem Şili'nin sanatsal mirasına bir saygı duruşu hem de güzellik ve içsel hakikati aramanın insan hayatını sonsuza dek değiştirebilecek bir güç olduğunu vurgulayan evrensel bir övgüdür. Jodorowsky, hayatını ve kariyerini, dünya çapında manevi ve sanatsal farkındalık yaratmaya adamış bir sanatçı olarak bu hikâyeyi paylaşıyor.